YENİDOĞAN KONJUNKTİVİTİ

.
By - Ercy
0



YENİDOĞAN KONJUNKTİVİTİ

1. Giriş

Yenidoğan konjunktiviti, yeni doğan bebeklerde sık görülen enfeksiyonlardan biridir. Bu durum, gözlerde kızarıklık, şişme ve akıntıya neden olabilir ve hızlı bir tedavi gerektirebilir. Bu yazının amacı, yenidoğan konjunktiviti hakkında genel bir bakış sunmaktır. Konunun tanımı, sınıflandırması, epidemiyolojisi, etyolojisi ve klinik bulguları hakkında temel bilgileri içermektedir. Ayrıca tanı, tedavi, prognoz, önleme ve kontrol stratejileri gibi konular ele alınacaktır.

2. Yenidoğan Konjunktiviti Nedir?

Yenidoğan konjunktiviti, yeni doğan bebeklerde sıkça görülen göz enfeksiyonudur. Genellikle doğumdan sonraki ilk yaşlarda ortaya çıkar ve bebeklerin göz sağlığını olumsuz etkileyebilir. Beyaz, sarı ya da yeşil renkte akıntı, gözlerin kızarması, şişmesi ve bebekte huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Erken tanı ve tedavi önemlidir, aksi takdirde görme kaybı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

2.1. Tanım ve Sınıflandırma

Yenidoğan konjunktiviti genellikle bakteriyel veya viral enfeksiyonlardan kaynaklanır. Bakteriyel konjunktivit genellikle doğum sırasında annenin doğum kanalından bebeğe geçen bakterilerden kaynaklanırken, viral konjunktivit ise genellikle anneden bulaşan bir virüs nedeniyle ortaya çıkar. Bununla birlikte, farklı etkenlere bağlı olarak da göz enfeksiyonları görülebilir. Tanı ve sınıflandırma, göz muayenesi sonucunda belirlenir ve etken mikroorganizmaya göre tedavi planlanır.

3. Epidemiyoloji

Yenidoğan konjunktiviti, yenidoğan bebeklerde sık görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın epidemiyolojisi genellikle doğumhanelerde incelenir ve doğum sonrası ilk 28 gün içinde ortaya çıkan konjunktivit vakaları raporlanır. Yenidoğan konjunktiviti salgınları genellikle hastane enfeksiyonlarından kaynaklanabilir ve doğumda anneden bebeğe bulaş olabilir. Bu nedenle hastane enfeksiyonlarını önlemek için hijyen koşullarının iyileştirilmesi ve anne-bebek temasının kontrol altında tutulması önemlidir.

3.1. Yenidoğan Konjunktiviti Sıklığı

Yenidoğan konjunktiviti sıklığı ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye değişebilir. Gelişmiş ülkelerde, doğumhane rutin uygulamaları ve yenidoğan göz damlası kullanımı sayesinde konjunktivit vakaları azalmıştır. Ancak, gelişmekte olan ülkelerde ve sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu bölgelerde hala yenidoğan konjunktiviti vakaları sıklıkla görülebilmektedir. Bu durum, hijyen koşullarının önemi ve sağlık politikalarının etkin bir şekilde uygulanmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır.

4. Etyoloji ve Risk Faktörleri

Yenidoğan konjunktiviti, genellikle bakteriyel veya viral etkenlerin neden olduğu bir enfeksiyon durumudur. Bakteriyel yenidoğan konjunktiviti genellikle annenin doğum kanalından geçen bakterilerin bebeğin gözlerine bulaşması sonucu ortaya çıkar. Bununla birlikte, viral yenidoğan konjunktiviti genellikle doğum sırasında anneden bebeğe geçen viral bir enfeksiyon sonucu gelişir. Bu etyolojik faktörler, enfeksiyonun nedenlerini anlamak ve etkili tedavi yaklaşımları geliştirmek için önemlidir.

4.1. Bakteriyel Yenidoğan Konjunktiviti

Bakteriyel yenidoğan konjunktiviti, genellikle Staphylococcus aureus, Streptococcus pnömoni, Haemophilus influenzae ve diğer bakteriyel patojenlerin neden olduğu bir enfeksiyon türüdür. Bu bakteriler, bebeğin gözlerine doğum sırasında annenin vajinal kanalından veya hastanede enfekte ekipmanlar aracılığıyla bulaşabilir. Bakteriyel konjunktivitin erken tanınması ve uygun antibiyotik tedavisinin başlanması, ciddi komplikasyonların önlenmesi açısından büyük önem taşır.

4.2. Viral Yenidoğan Konjunktiviti

Viral yenidoğan konjunktiviti genellikle herpes simplex virus (HSV) veya sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonları sonucu ortaya çıkar. Bu virüsler, anneden doğum sırasında bebeğe bulaşabilir ve bebeğin gözlerinde enfeksiyona neden olabilir. Viral konjunktivitin belirtileri genellikle bakteriyel konjunktivitinkine benzer olsa da, tanı ve tedavi açısından farklılık gösterir. Bu nedenle, doğru tanı için etkili tanı yöntemleri kullanılması ve viral konjunktivitin tedavisinin uzmanlar tarafından yönlendirilmesi önemlidir.

5. Klinik Bulgular

Yenidoğan konjunktiviti vakalarının klinik bulguları genellikle göz kızarıklığı, göz akıntısı ve hafif şişme ile karakterizedir. Bu belirtiler genellikle doğumdan sonraki ilk 2 hafta içinde ortaya çıkar ve enfeksiyonun tipine bağlı olarak şiddeti değişebilir. Bebeklerin gözlerindeki bu semptomlar, genellikle bakteriyel veya viral konjunktivit durumlarında saptanır.

5.1. Göz Kızarıklığı

Yenidoğan konjunktiviti vakalarının en belirgin belirtilerinden biri, göz kızarıklığıdır. Bebeklerin gözlerindeki kızarıklık, genellikle konjunktiva zarının iltihaplanmasından kaynaklanır. Göz kızarıklığı sıklıkla bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkar ve enfeksiyonun tipine bağlı olarak farklı şiddetlerde görülebilir.

5.2. Göz Akıntısı

Yenidoğan konjunktiviti vakalarında göz akıntısı, diğer belirtilerden biridir. Göz akıntısı genellikle gözün köşesinden veya alt kirpik çizgisinden gelir ve çoğu zaman bir veya her iki gözü de etkiler. Bu akıntı genellikle beyaz veya sarı renkte olabilir ve genellikle gözleri yapıştırabilir. Göz akıntısı bakteriyel veya viral enfeksiyonlarda yaygın olarak görülür.

6. Tanı Yöntemleri

Yenidoğan konjunktiviti tanısı genellikle klinik muayene ile konulur. Ancak bazı durumlarda mikrobiyolojik testler de gerekebilir. Özellikle bakteriyel konjunktivit durumunda, gözde oluşan akıntı örneğinin laboratuvar ortamında incelenmesiyle tanı doğrulanabilir. Bunun dışında, viral konjunktivit durumunda özellikle kızarıklık ve göz akıntısı gibi klinik bulgular gözlemlenir ve bu bulgular genellikle tanı koymak için yeterli olabilir.

6.1. Göz Muayenesi

Yenidoğan konjunktiviti tanısında göz muayenesi oldukça önemlidir. Doktor, gözdeki kızarıklık, göz kapaklarının şişmesi, göz akıntısı ve yapılan testlerle enfeksiyonun kaynağını belirlemek için muayene yapar. Ayrıca, bebeğin gözlerinin görüşünü etkileyip etkilemediğini değerlendirmek de göz muayenesinin bir parçasıdır. Göz muayenesi sonucunda doğru tanı konularak tedaviye geçilebilir.

7. Tedavi Yaklaşımları

Yenidoğan konjunktiviti antibiyotik tedavisi gerektirebilir. Tedaviye başlamadan önce göz kültürü alınmalı ve duyarlılık testleri yapılmalıdır. Genellikle lokal antibiyotikler tercih edilir çünkü sistemik ilaçlar bazı riskleri taşıyabilir. Tedavi süresi genellikle 5-7 gün arasındadır ve hastalığın ciddiyetine bağlı olarak değişebilir. Ayrıca, tedavi süresince gözlerin temiz tutulması ve pamuk kullanılmaması önemlidir.

7.1. Antibiyotik Tedavisi

Bakteriyel yenidoğan konjunktiviti vakalarında genellikle topikal antibiyotikler kullanılır. Yenidoğanın mikrobiyal duyarlılığına bağlı olarak farklı antibiyotikler tercih edilebilir. Eritromisin, seftriakson, gentamisin gibi antibiyotikler sıkça kullanılan seçeneklerdir. Tedavi sonrasında gözlerin düzenli olarak kontrol edilmesi ve doktor önerilerine uyulması önemlidir. Ayrıca, viral konjunktivit durumunda antibiyotiklerin etkili olmadığını unutmamak gerekir.

8. Prognosis ve Komplikasyonlar

Yenidoğan konjunktiviti genellikle erken tanı ve uygun tedavi ile iyi bir prognoza sahiptir. Bakteriyel konjunktivit vakalarının çoğu, antibiyotik tedavisiyle kolayca iyileşir ve komplikasyonlar nadirdir. Ancak tedavi edilmemiş veya geç tanı konulmuş vakalarda kornea hasarı ve görme kaybı gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Viral konjunktivit genellikle kendi kendine sınırlıdır ve prognozu iyidir, ancak nadir durumlarda kornea ülseri gelişebilir. Bu nedenle, erken tanı ve etkili tedavi, olası komplikasyonları önlemek için önemlidir.

9. Önleme ve Kontrol Stratejileri

Yenidoğan konjunktiviti için önleme ve kontrol stratejileri arasında, doğumdan hemen sonra bebeğin gözlerinin steril suyla yıkanması önemlidir. Ayrıca, doğumdan hemen sonra annenin doğum kanalında bulunan bakteriyel enfeksiyonların bebeğe bulaşmasını önlemek için annenin antibiyotik tedavisi görmesi önerilebilir. Bebeklerin gözlerine hem bakteriyel hem de viral enfeksiyonlardan korunmak amacıyla doğumdan sonraki ilk saatlerde göz damlası uygulanmalıdır. Bunun yanı sıra, enfekte olmuş bebeklerle temas eden sağlık çalışanlarının hijyen kurallarına dikkat etmeleri ve el temizliğine özen göstermeleri de enfeksiyonun yayılmasını önlemek için önemlidir.

10. Sonuçlar ve Öneriler

Yenidoğan konjunktiviti, doğumdan sonraki ilk ayda en sık görülen göz enfeksiyonlarından biridir. Epidemiyolojik veriler incelendiğinde, bakteriyel konjunktivitin viral konjunktivite göre daha yaygın olduğu bulunmuştur. Tedavi yaklaşımları içerisinde antibiyotik tedavisi en sık kullanılan yöntemdir. Yapılan çalışmalar, erken tanı ve tedavinin prognoz üzerinde olumlu etki yaptığını göstermektedir. Bu nedenle, göz muayenesinin doğum sonrası ilk haftada yapılması ve gerekli durumlarda hemen tedaviye başlanması, olası komplikasyonların önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Öte yandan, yenidoğan konjunktiviti vakalarının azaltılması ve kontrol altına alınması için annenin gebelik ve doğum öncesi dönemde düzenli sağlık kontrollerinden geçirilmesi, hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve risk faktörlerinin minimize edilmesi gerekmektedir.


  1. Gentagut damla 4x2 (7 gün) 
  2. Terramycin pomad 1x1 (gece)

1 haftada düzelmezse sevk edilir.
Tags:

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)

#buttons=(Ok, Go it!) #days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn more
Ok, Go it!