YENİDOĞAN SARILIĞI

.
By - Ercy
0





Yenidoğan Sarılığı: Tanı, Tedavi ve Önleme Yöntemleri

1. Giriş

Yenidoğan sarılığı, bebeklerde sık görülen bir durumdur ve genellikle karaciğerin bilirubini işleme kapasitesinin gelişmemesi nedeniyle ortaya çıkar. Bu durum, bebeklerin cildinde ve gözlerinde sarı renklenmeye neden olur. Yenidoğan sarılığı, genellikle zararsız olsa da bazı durumlarda ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, yenidoğan sarılığının nedenleri, belirtileri, tedavi yöntemleri ve önleme stratejileri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.

1.1. Yenidoğan Sarılığı Nedir?

Yenidoğan sarılığı, bebeklerde karaciğerin bilirubini işleme kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. Yenidoğanların karaciğerleri henüz tam olarak gelişmediği için, kanda birikerek ciltte ve gözlerde sarı renklenmeye neden olan bilirubin maddesiyle başa çıkma konusunda zorluk yaşarlar. Bu durum, genellikle bebeklerin ilk birkaç gününde ortaya çıkar ve birkaç hafta içinde kendiliğinden geçebilir.

1.2. Yenidoğan Sarılığının Nedenleri

Yenidoğan sarılığının temel nedeni, bebeklerin karaciğerlerinin bilirubini işleme kapasitesinin gelişmemiş olmasıdır. Bunun yanı sıra, bazı durumlarda anne ile bebeğin kan gruplarının uyumsuz olması, erken doğum, genetik faktörler, bazı enfeksiyonlar ve kanama gibi durumlar da yenidoğan sarılığının nedenleri arasında yer alabilir. Bu nedenlerin yanı sıra, anne sütü sarılığı gibi özel durumlar da yenidoğan sarılığının ortaya çıkmasına neden olabilir.

2. Fizyopatoloji

Yenidoğan sarılığıyla ilgili fizyopatoloji, bilirubin metabolizmasının bozulmasından kaynaklanmaktadır. Bebeklerin karaciğerleri tam olarak gelişmediği için bilirubin atılımı yetersiz olabilir. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasıyla ortaya çıkan bir maddedir ve karaciğerde glukuronik aside dönüştürülerek atılır. Ancak yenidoğanlarda bu dönüşüm yeterince hızlı gerçekleşmediği için bilirubin seviyesi yükselir ve sarılığa sebep olur.

2.1. Bilirubin Metabolizması

Bilirubin metabolizması, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sonucunda ortaya çıkan bir süreçtir. Heme molekülü, karaciğerde glukuronidasyon ile konjuge bilirubine dönüşür ve bu şekilde suya çözünebilir hale gelerek idrar ve dışkı ile atılır. Yenidoğanlarda bu süreç tam olarak işlemediği için bilirubin seviyeleri yükselebilir ve sarılık gelişebilir. Bu nedenle yenidoğanlarda bilirubin metabolizmasının dikkatle takip edilmesi gerekmektedir.

2.2. Hemolitik ve Nonhemolitik Sarılık

Yenidoğanlarda görülen sarılık hem hemolitik hem de nonhemolitik nedenlere bağlı olabilir. Hemolitik sarılık, kırmızı kan hücrelerinin aşırı parçalanması sonucu ortaya çıkar ve vücutta bilirubin seviyelerinin artmasına neden olur. Nonhemolitik sarılık ise, karaciğerin bilirubini işleme ve atma kapasitesinin yetersiz olmasından kaynaklanır. Hemolitik ve nonhemolitik sarılık tiplerinin belirlenmesi, uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması açısından önemlidir ve bu nedenle doğru tanının konulması gerekmektedir.

3. Epidemiyoloji

Yenidoğan sarılığı, yaygın bir durumdur ve dünya genelinde her yıl yaklaşık 1 milyon yenidoğanı etkilemektedir. Özellikle Asya ve Afrika'da yüksek sıklıkta görülmektedir. Erken doğum, ABO veya Rh kan uyuşmazlığı, kanama, doğum travması, prematürite gibi risk faktörleriyle ilişkilidir.

3.1. Yenidoğan Sarılığı Sıklığı

Yenidoğan sarılığının sıklığı, 37 haftalık bebeklerin %60-80'ini, 35 haftalık bebeklerin %80-95'ini etkileyebilmektedir. Özellikle Asya ve Afrika ülkelerinde daha yüksek oranlarda görülürken, Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde daha düşük oranlarda görülür. Bu durumun temel nedeni ise etnik farklılıklar, genetik faktörler ve sağlık hizmeti ulaşımıdır.

3.2. Risk Faktörleri

Yenidoğan sarılığının risk faktörleri arasında erken doğum, anne ile bebeğin kan uyuşmazlığı, aile öyküsünde önceki yenidoğanlarda görülen sarılık, enfeksiyonlar, kanama, prematürite ve bazı genetik hastalıklar bulunmaktadır. Ayrıca anne sütü sarılığı, bebeklerde sarılığa yatkınlığı artırabilir.

4. Klinik Bulgular

Yenidoğan sarılığı klinik bulguları, bebeklerin cilt rengindeki değişiklikler, beslenme alışkanlıklarındaki sapmalar, huzursuzluk, uyku düzeninde bozukluklar ve idrar ve dışkılardaki renk değişiklikleri gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Bu bulguların daha detaylı bir şekilde belirlenebilmesi için fizik muayene ve laboratuvar testleri büyük önem taşır.

4.1. Fizik Muayene Bulguları

Fizik muayene sırasında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar arasında cilt rengi, skleraların rengi, karaciğer ve dalak büyüklüğü, beslenme durumu, uyku düzeni ve fiziksel aktivite yer almaktadır. Ayrıca bebeklerin hareket ve reflekslerinin normal olup olmadığı da fizik muayene sırasında gözlemlenir.

4.2. Laboratuvar Bulguları

Laboratuvar testleriyle bilirubin seviyeleri ölçülerek hiperbilirubinemi durumu belirlenir. Ayrıca kan örnekleri alınarak hemoliz ve bilirubin metabolizmasıyla ilgili detaylı analizler yapılır. Bu testlerin sonuçları, yenidoğan sarılığı tanısı koyarken ve tedavi planı oluştururken oldukça önemlidir.

5. Tanı Yöntemleri

Yenidoğan sarılığının tanısında kullanılan yöntemlerden biri fizik muayene ve bilirubin ölçümüdür. Fizik muayene sırasında bebeğin cildi ve göz beyazları incelenir, ayrıca bilirubin ölçümü yapılır. Bu ölçüm, cildin renginin sarılık seviyesini belirlemek için yapılır ve bebeğin kanındaki bilirubin seviyesini belirlemeye yardımcı olur.

5.1. Fizik Muayene ve Bilirubin Ölçümü

Yenidoğan sarılığı tanısında fizik muayene ve bilirubin ölçümü çok önemlidir. Fizik muayene sırasında bebeğin cildi ve gözlerinin rengi incelenir, bu sayede sarılık belirtileri gözlemlenir. Ayrıca, bilirubin ölçümü yapılarak bebeğin kanındaki bilirubin seviyesine bakılır. Bu yöntemlerin kombinasyonu ile doğru tanı konulabilir ve tedaviye hızla başlanabilir.

5.2. Bilirubin Seviyesinin Değerlendirilmesi

Bilirubin seviyesinin değerlendirilmesi, yenidoğan sarılığının tanısında kritik bir rol oynar. Bebeğin kanındaki bilirubin seviyesi, sarılık şiddetini gösterir ve tedavi planlamasında kullanılır. Bu seviyenin doğru bir şekilde değerlendirilmesi, bebeğin sağlığı için son derece önemlidir. Ayrıca, bilirubin seviyesinin düzenli olarak takip edilmesi, tedavinin etkinliğini değerlendirmek için de gereklidir.

6. Tedavi Yaklaşımları

Yenidoğan sarılığının tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri fototerapidir. Yenidoğan bebeklerin cildine yönlendirilen özel mavi ışık, bilirubinin zararsız maddelere dönüşümünü sağlar. Bu sayede yüksek bilirubin seviyeleri düşürülür. Kan değişimi ise ciddi durumlarda uygulanan bir tedavi yöntemidir. Hızla yükselen bilirubin seviyelerini düşürmek için kullanılır. İlaç tedavisi ise nadir durumlarda kullanılan bir yöntem olup, bazı ilaçlar bilirubin metabolizmasını hızlandırarak sarılığı tedavi etmeye yardımcı olabilir.

6.1. Fototerapi

Fototerapi, yenidoğan sarılığı tedavisinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Yenidoğan bebeğin cildine uygulanan mavi ışık, bilirubinin zararsız forma dönüşmesini sağlar. Bu sayede bilirubin seviyeleri düşer ve sarılık tedavi edilmiş olur. Fototerapi genellikle hafif veya orta düzeyde sarılıkta etkili olmakla birlikte, bazı durumlarda kan değişimi gibi diğer tedavi yöntemleri de gerekebilir.

6.2. Kan Değişimi (Exchange Transfüzyon)

Kan değişimi, yenidoğanlarda ciddi bilirubin seviyelerini hızla düşürmek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Normalde kandaki zararlı maddeleri temizleyen bir işlem olan kan transfüzyonunda, yenidoğanın kanı özel bir cihaz aracılığıyla temizlenir ve yeni kan ile değiştirilir. Bu sayede yüksek bilirubin seviyeleri hızla düşürülür ve bebek sağlığına zarar vermesi önlenmiş olur.

6.3. İlaç Tedavisi

Yenidoğan sarılığının tedavisinde nadir durumlarda kullanılan bir yöntem olan ilaç tedavisi, bilirubin metabolizmasını hızlandırarak sarılığı tedavi etmeyi hedefler. Özellikle bazı enzim eksikliği durumlarında veya yüksek bilirubin seviyeleri kontrol altına alınamadığında tercih edilebilir. Ancak ilaç tedavisinin yan etkileri ve riskleri olabileceği için dikkatlice ve uzman kontrolünde uygulanması gereklidir.

7. Önleme Stratejileri

Yenidoğan sarılığını önleme stratejileri arasında en önemli konulardan biri anne sütü sarılığıdır. Anne sütü, bebekler için en sağlıklı besindir ancak bazı durumlarda sarılığa neden olabilir. Bu nedenle, anne sütü ile beslenen bebeklerin düzenli olarak bilirubin seviyeleri kontrol edilmeli ve gerekli durumlarda doktor tavsiyesiyle fototerapi uygulanmalıdır.

7.1. Anne Sütü Sarılığı

Anne sütü sarılığı, yenidoğanlarda en sık görülen sarılık türüdür ve genellikle bebeklerin 3-5 gün içinde doğumdan sonra ortaya çıkar. Bu durum, anne sütünde bulunan bazı maddelerin bebeğin karaciğerinden atılamaması sonucu oluşur. Anne sütü sarılığından korunmak için, annelerin bebeklerini emzirirken düzenli olarak kontrol etmeleri ve bebeğin yeterince süt aldığından emin olmaları önemlidir.

7.2. Yenidoğan Sarılığını Önlemede Halk Sağlığı Yaklaşımları

Yenidoğan sarılığını önlemede halk sağlığı yaklaşımları arasında bilinçlendirme ve eğitim faaliyetleri önemli bir yere sahiptir. Ebeveynlere, bebeklerin beslenmesi, sarılık belirtileri ve bilirubin seviyelerinin düzenli kontrolü konularında eğitim verilmesi, erken tanı ve tedavi için büyük önem taşır. Ayrıca, sağlık kuruluşlarında bu konuda bilinçlendirici faaliyetlerin yürütülmesi de yenidoğan sarılığının önlenmesinde etkili olabilir.

8. Komplikasyonlar

Yenidoğan sarılığının en ciddi komplikasyonlarından biri Kernikterus'tur. Kernikterus, bilirubin seviyelerinin beyne zarar vermesi sonucunda ortaya çıkan nörolojik bir durumdur. Yüksek bilirubin seviyeleri beyin hücrelerine zarar verebilir ve bu durum, nöbetler, kas tonusu kaybı, işitme kaybı ve zeka geriliği gibi kalıcı hasarlara neden olabilir. Bu nedenle, yenidoğan sarılığının tedavisinde bilirubin seviyelerinin düzenli olarak takip edilmesi ve gerekli durumlarda uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması önemlidir.

8.1. Kernikterus

Yenidoğan sarılığının nadir görülen ancak ciddi bir komplikasyonu olan Kernikterus, bilirubin metabolizmasının bozulması sonucunda ortaya çıkar. Bu durum, bilirubin seviyelerinin çok yüksek olması durumunda beynin bazı bölgelerinde hasara yol açabilir. Kernikterus, bebeklerde kas tonusu bozukluğu, reflekslerin zayıflaması, nöbetler, işitme kaybı ve zeka geriliği gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu nedenle, yenidoğan sarılığının erken teşhisi ve tedavisi bu ciddi komplikasyonun önlenmesinde hayati öneme sahiptir.

8.2. Bilirubin Ensefalopatisi

Yenidoğan sarılığının bir diğer ciddi komplikasyonu olan bilirubin ensefalopatisi, bilirubin seviyelerinin yükselmesi durumunda beynin etkilenmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, nörolojik hasarlara yol açabilir ve bebeğin normal gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bilirubin ensefalopatisi olan bebeklerde huzursuzluk, uykusuzluk, kas tonusunda değişiklikler, reflekslerin zayıflaması, nöbetler ve hatta koma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, yenidoğan sarılığı tedavisinde bilirubin seviyelerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve gerekli durumlarda tedavi edilmesi önemlidir.

9. Uygulama Örnekleri

Yenidoğan sarılığı vakalarının klinik uygulama örnekleri, farklı semptom ve bulguları olan bebekler üzerinden incelenerek sunulmaktadır. Bu örnekler, tanı ve tedavi süreçlerinde karşılaşılan farklı klinik senaryoları içermekte ve sağlık profesyonellerine değerli bilgiler sunmaktadır. Vakalar, sarılığın şiddeti, altta yatan nedeni, tedavi yaklaşımları ve sonuçları açısından ayrıntılı bir şekilde incelenerek, uygulamaya yönelik bilgi ve deneyim kazandırmayı amaçlamaktadır.

9.1. Klinik Vaka Sunumları

Bu bölümde, yenidoğan sarılığına yönelik farklı klinik vakaların sunumları detaylı bir şekilde incelenmektedir. Her bir vaka, klinik bulgular, tanı süreci, tedavi yöntemleri ve sonuçları açısından ayrıntılı olarak ele alınmaktadır. Bu sunumlar, sağlık çalışanlarına ve öğrencilere, gerçek hayattan örneklerle yenidoğan sarılığı konusunda daha geniş bir perspektif sunmayı ve farklı senaryolara nasıl müdahale edilebileceği konusunda fikir vermektedir.

10. Sonuç ve Öneriler

Yenidoğan sarılığının tanı, tedavi ve önlenmesi konularında birçok gelişme kaydedilmiştir. Tanı yöntemlerindeki ilerlemeler sayesinde, yenidoğan sarılığı erken dönemde teşhis edilebilmekte ve bu duruma yönelik tedaviye hızla başlanabilmektedir. Ayrıca, fototerapi ve kan değişimi gibi tedavi yaklaşımlarında yaşanan teknolojik ilerlemeler, tedavi süreçlerini daha etkin hale getirmiştir. Önleme stratejilerindeki bilinçlendirme çalışmaları ve anne sütü sarılığının önlenmesine yönelik çeşitli programlar, yenidoğan sarılığının önlenmesinde önemli adımlar atılmıştır.

10.1. Yenidoğan Sarılığıyla Mücadelede İlerlemeler

Yenidoğan sarılığıyla mücadelede sağlık sektöründeki teknolojik ve bilimsel gelişmeler, tanı, tedavi ve önleme yöntemlerinde önemli ilerlemeler kaydedilmesini sağlamıştır. Bilirubin seviyesinin takibi için geliştirilen cihazlar ve yöntemler, hastalığın erken teşhisi için büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, fototerapi tekniklerindeki gelişmeler ve kan değişimi gibi invaziv tedavi metotlarındaki iyileştirmeler, hastaların daha etkin bir şekilde tedavi edilmesine olanak tanımaktadır.

10.2. Gelecekte Yapılması Gerekenler

Gelecekte yenidoğan sarılığının önlenmesi ve tedavisinde daha etkin adımlar atılması için bazı konular üzerinde çalışılması gerekmektedir. Bu bağlamda, bilirubin metabolizmasının daha iyi anlaşılması ve bu mekanizmanın hedeflenmesiyle, yeni ilaç tedavisi yöntemleri geliştirilebilir. Aynı zamanda, risk altındaki bebeklerin erken dönemde tespit edilmesi ve bu bebeklere yönelik özelleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının belirlenmesi, gelecekte yapılması gereken önemli adımlardır.


Sarılık 5 mg’ı geçince gözle farkedilmeye başlanır. Ve sararma ilk olarak yüzde başlar. Şu durumlarda sarılık patolojiktir, sevk edilmelidir:

  • Doğumdan itibaren henüz 24 saat geçmeden meydana gelmişse, veya 3. günden sonra olmuşsa
  • Günde 5 mg’dan fazla artıyorsa
  • Total bilirubin > 15 mg ise
  • Direkt bilirubin > 2 ise
Normal yenidoğan sarılığı 24 saatten sonra başlar, 10 gün kadar sürer. Total bilirubin 15 mg’ geçmez.
Tags:

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)

#buttons=(Ok, Go it!) #days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn more
Ok, Go it!