Yüksek Ateş: Ayırıcı Tanısı ve Tedavi Yönetimi
1. Giriş
Yüksek ateş, vücut sıcaklığının genellikle normal değerlerin üzerine çıkması durumunu ifade eder. Bu kitap, yüksek ateşin tanımı, patofizyolojisi, sınıflandırılması, nedenleri, değerlendirilmesi, ayırıcı tanı, tedavi prensipleri, takibi, laboratuvar ve görüntüleme bulgularının değerlendirilmesi gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca pediatrik, geriatrik popülasyonlarda yüksek ateşin değerlendirilmesi, gebelik ve psikososyal etkileri gibi özel durumlar da incelenmektedir. Bu kitap, yüksek ateşin önlenmesi ve halk sağlığı perspektifini de ele alarak hem klinik hem de toplumsal boyutta kapsamlı bilgi sunmayı hedeflemektedir.
2. Yüksek Ateşin Tanımı ve Klinik Özellikleri
Yüksek ateş genellikle vücut sıcaklığının 38°C'nin üzerinde ölçülmesi olarak tanımlanır. Klinik özellikleri arasında titreme, terleme, halsizlik, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları bulunabilir. Ayrıca, yüksek ateşin eşlik ettiği durumlarda kişide iştahsızlık, bulantı ve kusma da görülebilir. Yüksek ateşin altta yatan birçok nedeni olabilir ve tanısı için detaylı bir klinik öykü alınması ve fizik muayene önemlidir. Bununla birlikte, genellikle yüksek ateşin hızlı bir şekilde değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gereklidir.
3. Yüksek Ateşin Patofizyolojisi
Yüksek ateşin patofizyolojisi, vücuttaki termoregülasyon sisteminin bozulması sonucu ortaya çıkar. Bu sistemin bozulmasıyla birlikte, immünolojik yanıtların etkisiyle vücut sıcaklığı artar. Vücudun bu yanıtını düzenlemeye yardımcı olan pro-inflamatuar sitokinlerin (interlökin-1, interlökin-6, tümör nekroz faktör-alfa) rolü oldukça ilginçtir. Bu sitokinler salgılandığında, hipotalamusun termoregülasyon mekanizmasını etkileyerek vücut sıcaklığının artmasına neden olur. Bunun yanı sıra, enfeksiyon, inflamasyon, malignite, otoimmün hastalıklar gibi durumlar da yüksek ateşin patofizyolojisinde önemli bir rol oynar. Ayrıca, anormal metabolik aktivite ve hipotalamusun etkilendiği durumlar da yüksek ateşin patofizyolojik sürecinde göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesiyle yüksek ateşin patofizyolojisi karmaşık bir yapıya sahiptir. Genellikle vücudun savunma mekanizmasının bir parçası olan ateş, bir uyarı sinyali olarak kabul edilmelidir ve altta yatan nedenlerin belirlenmesi için dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
4. Yüksek Ateşin Sınıflandırılması
Yüksek ateşin sınıflandırılması, ateşin süresine göre akut veya kronik olarak yapılmaktadır. Akut yüksek ateş, genellikle 3 haftadan kısa süren ve en sık enfeksiyöz nedenlere bağlı olan ateş şeklidir. Kronik yüksek ateş ise 3 haftadan uzun süren ve genellikle inflamatuar, neoplastik veya granülomatöz hastalıklara bağlı olabilir. Ayrıca yüksek ateş, sürekli veya aralıklı olabilir. Sürekli yüksek ateş, 24 saatten uzun süren ve dalgalı olmayan ateş durumunu ifade ederken, aralıklı yüksek ateş ise, periyodik olarak yükselen ve düşen ateş paternini ifade eder. Bu sınıflandırma, yüksek ateşin tanı ve tedavi yönetiminde yol gösterici olmaktadır.
5. Yüksek Ateşe Neden Olan Faktörler
Yüksek ateşe neden olan faktörler arasında enfeksiyonlar, özellikle bakteriyel, viral veya fungal enfeksiyonlar başı çekmektedir. Bunun yanı sıra, otoimmün hastalıklar, romatoid artrit, lupus gibi inflamatuar hastalıklar da yüksek ateşe sebep olabilmektedir. Tüberküloz, hepatit, HIV gibi enfeksiyonlar da yüksek ateşin sebepleri arasında yer almaktadır. Ayrıca, malignite, özellikle lösemi, lenfoma gibi kanser türleri, yüksek ateşe yol açabilen önemli faktörlerden biridir. Yüksek dozda ilaç kullanımı, vaskülit, plevral efüzyon gibi durumlar da yüksek ateşe neden olabilmektedir.
6. Yüksek Ateşin Değerlendirilmesi ve Tanı Yöntemleri
Yüksek ateşin değerlendirilmesi ve tanı yöntemleri, hasta öyküsü alınması ve detaylı fizik muayene ile başlar. Kan testleri, idrar analizi, görüntüleme yöntemleri ve diğer laboratuvar testleri de tanı sürecinde kullanılır. Kan kültürleri, CRP, sedimantasyon hızı gibi biyokimyasal testler ve görüntüleme yöntemleri ile enfeksiyon kaynakları ve diğer potansiyel nedenler araştırılır. Bununla birlikte, tanıda detaylı bir yaklaşım ve hasta spesifik değerlendirme en önemli unsurlardır. Tanı yöntemlerinin seçimi, hastanın klinik durumu, risk faktörleri ve semptomlarına göre belirlenir.
7. Ayırıcı Tanıda Dikkate Alınması Gereken Hususlar
Yüksek ateşin ayırıcı tanısında dikkate alınması gereken hususlar arasında hastanın semptom ve bulgularının detaylı bir şekilde değerlendirilmesi yer alır. Ayrıca yaş, cinsiyet, hastanın kronik hastalıkları ve kullandığı ilaçlar gibi kişisel ve tıbbi öykü de önemlidir. Fizik muayene bulgularının yanı sıra laboratuvar test sonuçları da ayırıcı tanı sürecinde büyük önem taşır. Yüksek ateşe neden olan olası hastalıkların belirlenmesi için detaylı kan testleri, görüntüleme yöntemleri ve diğer tanı testlerinin dikkatlice incelenmesi gerekmektedir. Ayırıcı tanı sürecinde özellikle enfeksiyöz hastalıklar, inflamatuar hastalıklar, onkolojik hastalıklar, otoimmün hastalıklar ve diğer potansiyel patolojiler göz önünde bulundurulmalıdır.
8. Enfeksiyöz Hastalıklar ve Yüksek Ateş
Yüksek ateşin enfeksiyöz nedenleri arasında bakteriyel enfeksiyonlar (örneğin, pnömoni, üriner sistem enfeksiyonları), viral enfeksiyonlar (örneğin, grip, dengue ateşi), paraziter enfeksiyonlar (örneğin, sıtma) ve fungal enfeksiyonlar (örneğin, kandidiyazis) bulunmaktadır. Bu enfeksiyonlar, yüksek ateşin sık görülen nedenleridir ve tanıda dikkate alınması gereken enfeksiyöz hastalıklar arasında yer almaktadır. Yüksek ateşin enfeksiyöz nedenlerinin belirlenmesi, uygun tedavinin seçilmesi ve hastalığın yönetilmesi için klinik ve laboratuvar değerlendirmeleri önemlidir. Ayrıca, bazı enfeksiyöz hastalıkların önlenmesi ve kontrolleri, toplum sağlığını etkileyen önemli konulardır.
9. İnflamatuar Hastalıklar ve Yüksek Ateş
İnflamatuar hastalıklar, yüksek ateşin önemli bir nedeni olabilir. Özellikle romatoid artrit, vaskülit, sarkoidoz gibi otoimmün hastalıklar yüksek ateşle seyredebilir. Ayrıca, akciğer hastalıkları, inflamatuar barsak hastalıkları ve tiroidit gibi durumlar da ateşe neden olabilir. Bu hastalıkların tanısında detaylı bir klinik öykü alınması ve fizik muayene ile birlikte laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri kullanılmalıdır. Tedavide ise, spesifik inflamatuar hastalığa yönelik tedavi yaklaşımları önerilmeli ve hastanın durumuna göre antiinflamatuar ilaçlar, steroidler veya immünsüpresif ajanlar kullanılabilir.
10. Onkolojik Hastalıklar ve Yüksek Ateş
Onkolojik hastalıklar, yüksek ateşe sıkça neden olan bir grup hastalıktır. Tümör ilişkili ateş, lökosit sayısındaki değişiklikler, nöroendokrin etkiler ve sistemik inflamasyon gibi mekanizmalarla ilişkilidir. Kanser ilişkili ateş, tümörün çeşidine ve evresine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Kanser hastalarında yüksek ateşin altında yatan nedenin tespiti ve yönetimi, hastanın genel durumu, tedavi protokolleri ve enfeksiyon riski gibi faktörlerin dikkate alınarak multidisipliner bir yaklaşımla yapılmalıdır. Ayrıca, kanser tedavisi sırasında ateşle ilişkili komplikasyonların önlenmesi ve tedavisi de büyük önem taşımaktadır.
11. Yüksek Ateş ile İlişkili Diğer Patolojiler
Yüksek ateş, bazı durumlarda malignite, otoimmün hastalıklar, ilaç reaksiyonları, travma veya cerrahi sonrası komplikasyonlar gibi farklı patolojilerle ilişkili olabilir. Malignite durumunda, lösemi, lenfoma veya solid tümörler yüksek ateşin altında yatan nedenlerden biri olabilir. Ayrıca, romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus, vaskülit gibi otoimmün hastalıklar da yüksek ateşe neden olabilir. Bazı ilaçlar da yüksek ateşe yol açabilir, bu nedenle hasta hikayesinde ilaç kullanımı detaylı olarak sorgulanmalıdır. Travma sonrası gelişen enfeksiyonlar veya cerrahi komplikasyonları da yüksek ateşle ilişkili olabilir. Bu nedenle yüksek ateşli hastada ayırıcı tanı yaparken, bu potansiyel patolojilere de dikkat edilmelidir.
12. Yüksek Ateşin Acil Durumu Olabilecek Durumlar
Yüksek ateşin acil durumu olabilecek durumlar arasında bakteriyel menenjit, septik şok, ciddi pnömoni, derin dokuların enfeksiyonu ve karın içi enfeksiyonlar bulunmaktadır. Bu durumlar acil tıbbi müdahale gerektirebilir ve hızlı bir şekilde tanı ve tedavi edilmelidir. Hastanın ciddi durumda olup olmadığını belirlemek için detaylı bir fizik muayene, kan testleri, idrar analizi ve gerekirse görüntüleme yöntemleri kullanılmalıdır. Hızlı ve etkili bir tedavi planının belirlenmesi hayati önem taşır ve hastanın durumunun sürekli izlenmesi gerekmektedir.
13. Yüksek Ateşin Tedavi Prensipleri
Yüksek ateşin tedavi prensipleri, etiyolojik faktörlere ve semptomlara bağlı olarak belirlenmelidir. İlk olarak, hastanın vital bulguları stabil hale getirilmeli ve sıvı dengesi sağlanmalıdır. Yoğun bakım gerektiren durumlarda, hızlı bir şekilde hasta tedavi edilmeli ve gerekli destekleyici önlemler alınmalıdır. Antimikrobiyal tedavi uygun şekilde seçilmeli ve uygun dozda verilmelidir. Ayrıca, antipiretik ajanlar kullanılarak ateşin kontrol altına alınması sağlanmalıdır. Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda dikkatli bir şekilde doz ayarlaması yapılmalıdır. Tedavi sürecinde hastanın genel durumu ve yan etkiler yakından izlenmeli, gerekli laboratuvar testleri düzenli olarak yapılmalıdır. Hasta eğitimi de ihmal edilmemeli ve semptomların takibi konusunda hastaya ve ailesine bilgi verilmelidir.
14. Antipiretik Ajanların Kullanımı ve Etki Mekanizmaları
Antipiretik ajanlar, vücut sıcaklığını düşürmeye yardımcı olan ilaçlardır ve genellikle ateşli durumların yönetiminde kullanılırlar. Bu ajanlar arasında parasetamol, ibuprofen, asetilsalisilik asit ve naproksen sodyum gibi ilaçlar bulunmaktadır. Antipiretiklerin etki mekanizması genellikle prostaglandin sentezini inhibe ederek veya termoregülasyon merkezini etkileyerek vücut sıcaklığını düşürmeyi hedefler. Ayrıca, bu ilaçlar genellikle ateşe eşlik eden baş ağrısı, kas ağrısı ve diğer ateş belirtilerini yönetmede de etkilidirler. Ancak, antipiretik ajanların uygun dozlarda ve endikasyonlarla kullanılması, yan etkilerin önlenmesi ve etkinin optimize edilmesi açısından önemlidir.
15. Yüksek Ateşin Spesifik Tedavi Yaklaşımları
Yüksek ateşin spesifik tedavi yaklaşımları, temelde altta yatan nedenin belirlenmesine dayanmaktadır. Enfeksiyon kaynaklı yüksek ateşlerde, antibiyotik tedavisi seçenekler arasında yer alabilir. Öte yandan, inflamatuar hastalıklara bağlı yüksek ateş durumlarında immünsüpresif ajanlar kullanılabilir. Onkolojik hastalıklara bağlı yüksek ateşte ise, kemoterapi veya radyoterapi gibi spesifik tedaviler gerekebilir. Ayrıca, yüksek ateşin neden olduğu patolojiye yönelik cerrahi müdahaleler de spesifik tedavi seçenekleri arasında yer alabilir. Her durumda, spesifik tedavi yaklaşımının belirlenmesi için hastanın kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulması ve altta yatan nedenin tam olarak tespit edilmesi gerekmektedir.
16. Yüksek Ateşin Semptomatik Tedavisi
Yüksek ateşin semptomatik tedavisi, vücut sıcaklığını düşürmeyi amaçlayan önlemleri içerir. Bu önlemler arasında hasta serinletici giysiler giymeli, hafif bir örtüyle örtünmeli ve oda sıcaklığı optimum seviyede olmalıdır. Ayrıca, bol sıvı tüketimi sağlanmalıdır. Antipiretik ilaçlar, vücut ısısını düşürmede etkili olabilir ancak yan etkileri ve dozajı dikkatle takip edilmelidir. Doktorun önerdiği şekilde antipiretik ilaçlar kullanılmalı ve gerektiğinde doktora danışılmalıdır. Fiziksel aktivite azaltılmalı ve dinlenmeye özen gösterilmelidir. Hastanın konforu ve rahatlığı ön planda tutularak semptomatik tedavi yönetilmelidir.
17. Yüksek Ateşin Takibi ve İzlemi
Yüksek ateşin takibi ve izlemi, hastanın durumunu sürekli değerlendirmeyi ve ateşin seyrini gözlemlemeyi içerir. Hastanın vücut sıcaklığı düzenli aralıklarla ölçülmeli ve kaydedilmelidir. Ayrıca hasta üzerinde fiziksel muayene yaparak genel durumunu ve ateşe eşlik eden belirtileri izlemek önemlidir. Tedaviye yanıtın takibi de kritiktir, bu nedenle hastanın ateşi düştükçe veya yükseldikçe tedavi planı gözden geçirilmeli ve gerekirse güncellenmelidir. Özellikle yüksek ateşin sürekli devam etmesi veya tedaviye yanıt alınamaması durumunda, izlem sürecinde hastanın durumu detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.
18. Yüksek Ateşin Komplikasyonları ve Önlenmesi
Yüksek ateşin potansiyel komplikasyonları arasında nöbetler, dehidrasyon, hızlı kalp atışı, solunum sıkıntısı ve bilinç bozukluğu bulunmaktadır. Bu komplikasyonlar, özellikle bebekler, yaşlı yetişkinler ve altta yatan kronik sağlık sorunları olan bireylerde daha sık görülebilir. Bu nedenle, yüksek ateşin olası komplikasyonlarını önlemek için sıvı alımına dikkat edilmeli, vücut sıcaklığı izlenmeli ve gerektiğinde antipiretik ajanlar kullanılmalıdır. Bu komplikasyonların erken tanınması ve tedavi edilmesi, hastanın sağlığını korumak ve olası ciddi durumların önüne geçmek için önemlidir.
19. Yüksek Ateşin Multidisipliner Yaklaşımı
Yüksek ateşin multidisipliner yaklaşımı, tıbbi, cerrahi, enfeksiyon kontrolü, radyoloji ve laboratuvar disiplinlerinin bir araya gelerek hastanın durumunu kapsamlı bir şekilde değerlendirdiği bir süreçtir. Bu yaklaşım, hastanın enfeksiyon durumu, inflamatuar belirtiler, onkolojik etiyolojiler ve diğer potansiyel nedenler üzerine tam bir değerlendirme sağlamayı amaçlar. Ayrıca, multidisipliner ekip, hasta yönetimindeki her aşamada iş birliği içinde çalışarak tedavinin etkin bir şekilde uygulanmasını sağlar. Bu yaklaşımla, hastanın durumunun tam anlamıyla anlaşılması ve en uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesi hedeflenir.
20. Yüksek Ateşte Laboratuvar ve Görüntüleme Bulgularının Değerlendirilmesi
Yüksek ateşin laboratuvar ve görüntüleme bulgularının değerlendirilmesi, tanı sürecinde önemli bir adımdır. Laboratuvar testleri arasında kan sayımı, kan gazları, c-reaktif protein, sedimentasyon hızı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri bulunmaktadır. Ayrıca, ateşe neden olan patojeni veya altta yatan hastalığı tanımlamak için kan kültürleri, idrar analizi ve virüs tarama testleri yapılabilir. Görüntüleme yöntemleri arasında ise radyografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulunmaktadır. Bu görüntüleme teknikleri, enfeksiyonlar, inflamasyon, tümörler veya diğer potansiyel patolojilerin tespit edilmesine yardımcı olabilir. Laboratuvar ve görüntüleme bulgularının bütünüyle değerlendirilmesi, doğru tanı konulmasına ve uygun tedavi planının belirlenmesine yardımcı olacaktır.
21. Yüksek Ateşin Pediatrik Popülasyonda Değerlendirilmesi
Yüksek ateş, pediatrik popülasyonda birçok farklı klinik durumun bir belirtisi olabilir. Bu durumda, yüksek ateşin etiyolojisi hastanın yaşına, klinik bulgulara ve laboratuvar sonuçlarına göre değerlendirilmelidir. Pediyatrik hastalarda yüksek ateşin nedenleri arasında enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar, maligniteler ve aşılar gibi çeşitli faktörler bulunabilir. Değerlendirme aşamasında, çocuğun genel durumu, enfeksiyon belirtileri, hematolojik ve biyokimyasal parametreler dikkate alınmalıdır. Bu değerlendirme süreci, hızlı bir tanı ve uygun tedavi için hayati öneme sahiptir. Pediatrik popülasyonda yüksek ateşin değerlendirilmesi, kapsamlı bir yaklaşım gerektirir ve spesifik hastalıkların dikkate alınarak tedavi planı oluşturulmalıdır.
22. Yüksek Ateşin Geriatrik Popülasyonda Değerlendirilmesi
Geriatrik popülasyonda yüksek ateşin değerlendirilmesi, yaşlı bireylerde sıkça karşılaşılan farklı sağlık durumları ve fizyolojik değişiklikler göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Yaşlanmaya bağlı olarak vücut sıcaklığı düzenlemesi ve bağışıklık sistemindeki değişiklikler nedeniyle, yüksek ateşin nedenleri genellikle farklılık gösterebilir. Ayrıca yaşlı hastalarda görülen klinik semptomlar genç bireylerden farklı olabileceğinden, değerlendirme sürecinde bu durum dikkate alınmalıdır. Ayrıca yaşlılarda sıklıkla birden fazla sağlık sorunu bir arada bulunabileceğinden, ayırıcı tanı süreci titizlikle yürütülmelidir. Bu nedenle geriatrik popülasyonda yüksek ateşin değerlendirilmesi, genç popülasyonda olduğu gibi kapsamlı ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir.
23. Yüksek Ateş ve Gebelik
Yüksek ateş gebelik sırasında ciddi bir durum olabilir ve anne ile bebeğin sağlığını etkileyebilir. Gebelik sırasında yüksek ateş genellikle enfeksiyonlardan kaynaklanır ve anne adayının ve bebeğin durumunu ciddi şekilde etkileyebilir. Gebelikte yüksek ateşin nedeni inflamatuar bir durum, viral enfeksiyon veya idrar yolu enfeksiyonu gibi farklı faktörler olabilir. Bu durumda, anne adayının derhal tıbbi yardım alması önemlidir. Yüksek ateşin tedavisi, gebeliğin haftasına, bebeğin durumuna ve temel nedenine bağlı olarak değişebilir. Gebelik sırasında yüksek ateşin yönetimi, anne adayının ve bebeğin sağlığını korumak için dikkatle planlanmalıdır.
24. Yüksek Ateşin Psikososyal Etkileri ve Hasta Eğitimi
Yüksek ateşin psikososyal etkileri, hastaların endişe, korku ve stres yaşamasına neden olabilir. Bu durumda hasta eğitimi büyük önem taşır. Hasta ve yakınlarına ateşin normal bir savunma mekanizması olduğu, ancak bazı durumlarda ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabileceği konusunda bilgi verilmelidir. Ayrıca ateşin nasıl ölçüleceği, ne zaman tıbbi yardım alınması gerektiği ve hangi semptomların dikkate alınması gerektiği gibi konularda detaylı bir eğitim verilmelidir. Böylece hastaların psikososyal etkileri azaltılarak, daha iyi bir sağlık hizmeti alabilmeleri sağlanabilir.
25. Yüksek Ateşin Önlenmesi ve Halk Sağlığı Perspektifi
Yüksek ateşin önlenmesi için öncelikle enfeksiyonların yayılmasını engellemek için hijyen ve temizlik kurallarına dikkat etmek gerekmektedir. Ayrıca düzenli el yıkama, aşıların zamanında yapılması, hijyenik beslenme alışkanlıkları, spor ve egzersiz ile bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi önemlidir. Halk sağlığı perspektifinden yüksek ateşi önlemek için toplumda bilinçlendirme çalışmaları, sağlık eğitimleri ve düzenli sağlık taramaları yapılmalıdır. Bu kapsamda kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları düzenlenerek, yüksek ateşi tetikleyen unsurlar hakkında bilgilendirme çalışmaları yapılmalı ve toplumun sağlık konusunda bilinçlenmesi sağlanmalıdır.
26. Gelecek Perspektifler ve Araştırma Yönleri
Yüksek ateşin gelecekteki perspektifleri ve araştırma yönleri oldukça geniş bir konu yelpazesini kapsamaktadır. Gelecekte, hastalığın altında yatan nedenleri daha iyi anlamak için geniş çaplı epidemiyolojik çalışmalar ve laboratuvar araştırmaları gerekmektedir. Ayrıca, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve komplikasyonları önlemek için yeni tedavi yöntemleri ve ilaç geliştirmeye odaklanılmalıdır. Ayrıca, yüksek ateşin psikososyal etkilerini inceleyen ve hastaların eğitimine odaklanan araştırmaların yapılması da oldukça önemlidir. Gelecekteki araştırmaların, hem tıp alanında hem de toplum sağlığı perspektifinden önemli katkılar sağlaması beklenmektedir.
27. Sonuçlar ve Öneriler
Yüksek ateşin ayırıcı tanısı ve tedavi yönetimi konusunda elde edilen bulgular doğrultusunda, hastalarda sıkça görülen yüksek ateşin etkili bir şekilde yönetilmesi için belirli öneriler sunulabilir. Ayırıcı tanının kesin ve hızlı bir şekilde yapılabilmesi için klinik özelliklerin yanı sıra laboratuvar ve görüntüleme bulgularının da değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, yüksek ateşin sınıflandırılması ve nedenlerinin tespit edilmesi, özellikle enfeksiyöz, inflamatuar ve onkolojik hastalıkların göz önünde bulundurulması önemlidir. Tedavi prensipleri ve spesifik tedavi yaklaşımlarının belirlenmesi için multidisipliner bir yaklaşım benimsenmelidir. Sonuç olarak, hastanın yaş, cinsiyet, gebelik durumu gibi faktörlerin yanı sıra tedavinin etkinliği ve hastalığın seyrine bağlı olarak bireysel tedavi planları oluşturulmalı ve hastanın takibi düzenli bir şekilde yapılmalıdır.